15 Temmuz 2014 Salı

Benim Hayatımı Yargılamadan Önce

Bazı cümleler vardır, okursunuz ve tekrar okursunuz. Beyninizde gittikçe büyüyen bir yankıyla, o an tüm kapasiteyi işgal eder. Ben de iki gündür bu durumdayım. Bazen hakkımda çalakalem bünyeme dokunan yorumlar oluyor, içimden çak bir tokat ferahlasın o kişi diyorum, yok en iyisi bir bardak su ile uzaklaştırmak gibi gelgitlerden sonra off değmez diyip susuyorum. Ama öyle bir an geliyorki ama ben ama ben dediğim de oluyor ki, gittikçe minilip miyavlıyormuşum gibi geliyor, bu da en kötüsü. Ben bu kadar insanoğlunun davranışlarına kafayı yorarken, davranış şekillerine yüzeysel yorumlar beni alıp bitiriyor. Zihinleri çamaşır suyuyla yıkasan nafile. E bi de neden bir kalıba sokarlar insanı?

Mevlana demiş ki; 
 
"Benim hayatımı yargılamadan önce, benim ayakkabılarımı giy ve benim geçtiğim yollardan,sokaklardan, dağ ve ovalardan geç. Hüznü acıyı ve neşeyi tat. Benim geçtiğim senelerden geç, benim takıldığım taşlara takıl. Yeniden ayağa kalk ve aynı ...yolu tekrar git, benim gittiğim gibi. Ancak ondan sonra, beni yargılayabilirsin..
Geçer dediklerimi geçirdim, biter dediklerimi bitirdim.
Nefret ettiklerimi sildim, Artık yeter dedim. Geride bıraktıklarım hesap sormaya kalkmasın o yüzden bana. Farkında olduğum için var oldunuz, Vazgeçtiğim için bugün yoksunuz.."
 
Oku oku doyamıyorum.

 

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder