En son ne zaman yazabildiğime baktım. 2 yıl geçmiş, nasıl oldu, nereye savruldum, nerdeydim, bilmiyorum. Çok şey oldu. Çok şey yaşandı. Gözümü kapattım ve bu kadar zaman geçti. Zamanla uyumlanmak çok önemli, yoksa olduğun yerden bir anda uzağa ışınlanabiliyorsun. Bir anda pandemi başladı, o kadar ani başladı ki. Sanki bir film ekranı içine geçtik, olabildiğince korktuk, kaygılar saplandı yüreğimize, dezenfektanlarla yıkadık kendimizi, yakınlarımız için endişelendik ve onları kaybettik. Gün halen çok güzel ama kalplerimiz çok yorgun. Bunları yazabilmek için aklıma getirdiğimde bile zorlanıyorum. Ne zordu, ne zor hala, kaygı bir kez başladı mı o kadar çok güçleniyor ki. Yerine neşe ve umut gelmeli. Çünkü herşey bir kez...
Bulutlu Defter
6 Kasım 2022 Pazar
18 Nisan 2020 Cumartesi
Kapana Kısılmak
Camdaki Çiçeğe Bakan Dünya
Son günlerde yaşadıklarımız belki de tarihe geçecek. Tüm dünya evdeyiz, yepyeni bşr hayata yelken açtık belki de...Dünyaya, hayata, doğaya verdiğimiz zararı oturup düşünenimiz varsa gerçek aydınlanma başlıyor demektir. Ama bu süreci yemek stoklayayım, dışarıya çıkacak günleri geri sayayım diye geçiriyorsak belki de yanlış noktadayız. Güç, ekonomi, büyüklük hepsi artık anlamsız. Hep beraber ortak bir hedefe varmalıyız. O da dünyaya borcumuzu ödemek. Her yeni güne bu borcu bilerek uyanmalıyız. Bu sınavın kazananı elbette ki var. Buna evren karar verecek.
Bu günlerde biz hep camdan bakacağız. Ama dışarıyı görerek, özleyerek.
Son günlerde yaşadıklarımız belki de tarihe geçecek. Tüm dünya evdeyiz, yepyeni bşr hayata yelken açtık belki de...Dünyaya, hayata, doğaya verdiğimiz zararı oturup düşünenimiz varsa gerçek aydınlanma başlıyor demektir. Ama bu süreci yemek stoklayayım, dışarıya çıkacak günleri geri sayayım diye geçiriyorsak belki de yanlış noktadayız. Güç, ekonomi, büyüklük hepsi artık anlamsız. Hep beraber ortak bir hedefe varmalıyız. O da dünyaya borcumuzu ödemek. Her yeni güne bu borcu bilerek uyanmalıyız. Bu sınavın kazananı elbette ki var. Buna evren karar verecek.
Bu günlerde biz hep camdan bakacağız. Ama dışarıyı görerek, özleyerek.
21 Ocak 2019 Pazartesi
Aslında Hiç Gidilmez
Bugün güne biraz duygusal başladım. Sanırım geçip giden zamanla birlikte, bazı acıların bitmeyen tekrarlayan tarihleri. Benim ölümle tanışmam, kaybetmeyi anlamam biraz erken oldu. Çoğu zaman bu kavramların anlamını daha bilmeden, kendimi kaptırıp gittim. Bunun içine dalmaya dahi kendimde çoğu zaman güç bulamıyorum.
Hepimizin davranışlarında türlü yaşanmışlıklar etkili. Bazen anlamsız davranışların çok anlamlı yaşanmışlıkları var, gizli saklı bitmiş gitmiş, ama hep taze, hep dümende.
Bir lafla ufak bir sözle, büyüyorsa gözlerin, sinirleniyorsan, karşındakinin dokunduğu yaranın acısıdır. Yoksa neden ki, kim neden hiddetlenir durup dururken.
Gidiş hüzünlüdür, hem de çokk
10 Aralık 2017 Pazar
Silmek ya da Silememek
Bazen eline alırsın silgiyi ne silsem silsem mi silmesem mi diye? Bu aslında 30 yaş sonrası sorunsalıdır. Hayatımızda sırtlandığımız yükleri atmaya çalışma sancısıdır. Seni sevmiyorum git artık dan daha da zorudur. Çünkü arkadaşlarımız yük değildir zaman geçtikçe, onlar dokudur, kumaştır. Gel şimdi oyna üstünle başınla, kolay mı öyle. Yürek ister tabi ki. Ama en önemlisi ben halen cevabını bulamadığım bir soruda boğuluyorum, insan değişir mi? Biranda aniden başka biri olur mu? Cevap evet ise, değiştirin etrafınızı. Ben çıkamıyorum bu işin içinden :)
31 Ocak 2017 Salı
Tokat mı Sanat mı?
Aslında bir insana tokat atmak (tabii ki sözcüklerle) aslında kişiden kişiye göre değişen bir güç gösterisidir. Nedenine gelince. Aslında bir kategoride sanattır. Yetenek, göz, algı, estetik, zaman kavramı, bilinç, hitabet, duruş ister. Karşındakini bastırmaktan öte bir durumdur. Sancılı bir süreçtir. Herşey usluptan ibarettir, tüm iletişimler. Bugün garip bir toplantıdan sonra aklıma geldi. Evet yanağımda peş parmak izi yazıp duruyorum.
25 Kasım 2016 Cuma
Yeni Kararlar, Yeni Başlangıçlar
Uzun zamandır kendimi hayal kurmaya zorluyorum, deniyorum deniyorum olmuyor. Tek bir kare görüntü var, gerisi yok. Sanki zihnim önüme duvar örüyor, engelliyor. Onunla savaşmaya çalışıyorum. Bugün şu saatte ne istediğime odaklanacağım, diyorum ve unutup gidiyorum. Gerçekten birsüredir bunun için çabalıyorum. Hayal kurma konusunda bu yıl sınıfta kaldım. O kadar çok konu var ki rotayı çizmeden, eline kalem almadan, yola çıkmanın hiç anlamı yok. Sadece kalem, defter, silgi yanında biraz kahve.
17 Nisan 2016 Pazar
Huysuz
Bazı mekanlarda daralıp bunalırsın. Sanarsın ki ortamdan, rahatsız sandalyeden, geç gelen yemekten ya da yorgun bedenden. Bazen gitmek istediğin , kaçmak istediğin mekan sanırsın. Lakin yanıldığını anlaman uzun sürmez. İçindeki şaşkınlık, kırgınlıktır. Zamandır tek suçlu. Yanlış mekan, zaman, insan, tesadüfler.
Kaydol:
Kayıtlar (Atom)